AV. FETHİ KAHRAMAN / AV. UĞUR HAKAN KAHRAMAN

0342 321 2717 - 0342 321 2716

Ödeme Yapmak için Tıklayınız

İLETİŞİM

GAZİANTEP KONKORDATO AVUKATI, KONKORDATO TALEBİ, İFLAS ERTELEME AVUKATI


  Konkordato hükümlerinin bilhassa son aylarda gerek güncel medyada gerekse de mahkemelerde hatrı sayılır bir yer edindiği görülmektedir. Oysaki bu düzenleme, İcra İflas Kanunu'nda;uzun yıllardan beri yer almasına rağmen yine aynı dönemde kanunda yer alan "iflas erteleme" hükümleri öncelikli olarak tercih edildiği ve beklenen faydayı sağlama konusunda tatmin sağladığı için konkordato hükümleri nadiren tercih edilmiştir.Nitekim iflas erteleme hükümleri kanundan tamamen çıkarılana dek de, konkordato hükümleri yalnızca kanunda yer alan ve nadiren başvurulan pasif bir düzenleme olmaktan öteye geçememiştir.

Peki konkordato hükümleri nasıl oldu da güncellik ve yoğunluk kazanmıştır;


Bu durumun en büyük nedeni elbette ki konkordatoyu bu zaman dek gölgede bırakmış olan "iflas erteleme" hükümlerinin bütünü ile kanundan çıkarılmış/ilga edilmiş olmasıdır.  İflas erteleme hükümlerinin kaldırılmasına sebebiyet veren durumlar ise çeşitli olup; kötüye kullanılması ve uygulamada çeşitli sorunları beraberinde getirmesi temel gerekçeler olarak gösterilmiştir.

           İcra ve İflas Kanunu'nun 285-309. maddeleri arasında düzenlenmiş olan konkordato, 28.02.2018 tarihinde TBMM'de kabul edilip 15.03.2018 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7101 sayılı "İcra ve İflas Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun" ile bugünkü konumunu kazanmıştır.

            Konkordatoyu hukuk dilinde tanımlamasını, mali durumu bozulan gerçek veyahut tüzel kişilerin bir iyileştirme projesi ile borçlarını ödeyerek ekonomik durumunu düzeltmesine olanak sağlayan bir düzenleme olarak tanımlamak mümkündür. Bu düzenleme ile borçluya, ekonomik faaliyetlerine devam etmek ve mevcut mal varlığını korumak sureti ile; borçlarını ödeyebilmek ve mali durumunu düzeltmek imkanı verilmektedir. Konkordatonun borçluyu koruyan yönü; borçlu aleyhine yapılan icra takiplerinin durdurulması yolu ile mahkemece verilen mühlet içerisinde borçlunun ticari faaliyetlerine devam etmesinin sağlanmasıdır. Böylece borçlu muhtemel hacizlerin ve iflas taleplerinin tehdidinden kurtulmakta; haciz ve iflas yolu ile malvarlığını tamamen yitirmektense mahkemece verilen mühlet içerisinde ekonomik faaliyetlerine devam ederek borçlarını ödemek imkânına sahip olmaktadır.

            Konkordatoyu iflas ertelemeden ayıran en temel özelliklerinden biri ise; bu sürece alacaklıların da dahil edilmesidir. Oysaki iflas ertelemede alacaklılar herhangi bir şekilde söz  hakkı bulunmamaktadır. Buna karşılık konkordatoda, borçlu ve alacaklılar arasında anlaşma sağlanabilmesi halinde, alacaklıların belirli bir çoğunluğunun kabul edeceği plan dahilinde borçların ödenmesi sağlanmaktadır. Dolayısı ile süreçten öncelikli olarak etkilenecek alacaklılar da bütünü ile mahkemelerin güdümünde yürütülen bu uygulamaya dahil edilerek, gerek alacaklılar gerekse de borçlular için hakkaniyetli sonuçlara ulaşılması hedeflenmiştir.

            Konkordato; kendi içerisinde de uygulanma biçimine göre çeşitli ayrımlara tabi tutulmuştur. TALEBE GÖRE BORÇLUYA BORÇLARINI ÖDEMEK ÜZERE BELİRLİ BİR VADE TANINAN KONKORDATOYA "VADE KONKORDATOSU" DENİLMEKTEDİR. BORÇLUNUN BORÇLARININ BELLİ BİR KISMINI ÖDEMEYİ VAAT ETTİĞİ; KALAN KISMINDAN FERAGAT ETTİĞİ KONKORDATOYA "TENZİLAT KONKORDAROSU", TENZİLAT VE VADENİN BİR ARADA OLDUĞU KONKORDATOLARA İSE "KARMA KONKORDATO" DENMEKTEDİR.

            Bir diğer ayrım ise, "ADİ KONKORDATO" VE "MALVARLIĞININ TERKİ SURETİYLE KONKORDATO" ŞEKLİNDEDİR. ADİ KONKORDATO YAZIMIZA ESAS OLAN VE UYGULAMADA DA AĞIRLIKLI OLARAK ŞAHİT OLDUĞUMUZ KONKORDATO ŞEKLİDİR. TERK SURETİ İLE KONKORDATODA İSE BORÇLU MALVARLIĞINI ALACAKLILARA BIRAKMAKTA; ALACAKLILAR MALVARLIĞINI SATARAK ALACAKLARINI TAHSİL ETMEKTEDİR. BİR DİĞER TERK SURETİ İLE KONKORDATO ŞEKLİNDE İSE ALACAKLILARA BELİRLİ VADELERLE  ÖDEME YAPMASI KAYDIYLA MALVARLIĞININ TAMAMI YA DA BİR KISMI ÜÇÜNCÜ BİR KİŞİYE DEVREDİLMEKTEDİR.

            Yeni yasa ile getirilen en önemli değişiklik, TACİR OLMAYANLARIN KONKORDATO TALEP EDEBİLMESİNİN KABUL EDİLMİŞ OLMASIDIR. KONKORDATOYA, TÜZEL KİŞİLER VE TACİR OLUP OLMADIĞINA BAKILMAKSIZIN TÜM GERÇEK KİŞİLER BAŞVURABİLMEKTEDİR. Bu yönü ile konkordato, iflas ertelemeden ayrılmaktadır. Zira iflas ertelemeye yalnızca tüzel kişiler ve sermaye şirketleri başvurabilmekteydi. OYSAKİ KONKORDATOYA MEMURLAR, İŞÇİLER, ESNAFLAR GİBİ HER GERÇEK KİŞİ DE TACİR OLUP OLMADIĞINA BAKILMAKSIZIN BAŞVURABİLMEKTEDİR. Ayrıca konkordatoya, sadece borçlu değil; iflas istemeye hakkı olan alacaklılar da başvurabilmektedir. Alacaklı mahkemeye yazacağı bir dilekçe ile talepte bulunabilmektedir. Bu başvurular Asliye Ticaret Mahkemeleri'ne yapılmaktadır. Başvuru yapan borçlu iflasa tabi kişilerden ise yetkili mahkeme muamele merkezinin bulunduğu yer mahkemesidir; iflasa tabi kişilerden değil ise yetkili mahkeme başvuran borçlunun yerleşim yeri mahkemesi olacaktır.

            Konkordatoya, borçlarını vadesi geldiği halde ödeyemeyen yahut borçlarını vadesinde ödeyememe tehlikesi altında olan borçlular başvurabilmektedir.  Yani hem borca batıklık hem de aciz halinde konkordato istemek mümkündür.

            Borçlu konkordatoya başvuru yaparken bazı belgeleri ve mali tabloları mahkemeye sunmak zorundadır. Bu belgeler borçlunun tacir olup olmamasına göre farklılık göstermektedir. Ancak belgelerin mevcut olması ve mahkemeye sunulması geçici mühletin alınması için yeterli olmaktadır.

            İLGİLİ EVRAKLARLA BAŞVURU YAPILDIKTAN SONRA MAHKEME  ÖNCELİKLE "GEÇİCİ MÜHLET" VERMEKTEDİR. İLK ETAPTA VERİLEN GEÇİCİ MÜHLET 3 AY OLMAKTADIR. BU MÜHLETLE BİRLİKTE AYRICA MAHKEMEYİ BİLGİLENDİRMEK VE BORÇLUNUN KONKORDATO TALEBİ İLE SUNDUĞU İYİLEŞTİRME PROJESİNE UYGUN HAREKET EDİP ETMEDİĞİNİ DENETLEYEREK MAHKEMEYE RAPOR EDECEK BİR KOMİSER ATANMAKTADIR. BORÇLUNUN VEYA KOMİSERİN TALEBİ ÜZERİNE GEÇİCİ MÜHLET 2 AY DAHA UZATILABİLMEKTEDİR. MAHKEMECE, GEÇİCİ MÜHLET VERİLMESİ HALİNDE BU YÖNDEKİ KARAR TİCARET SİCİL GAZETESİNDE İLAN EDİLİR.

            MÜHLETİN VERİLMESİ İLE BİRLİKTE BORÇLUYA KARŞI YAPILAN İCRA TAKİPLERİ DURMAKTA VE YENİ TAKİP YAPILAMAMAKTADIR. (KONKORDATO SÜRESİ İÇİNDE BORÇLUYA TAKİP YAPILAMAZ İSE DE KEFİLLERİNE VE İPOTEK VERENLERE TAKİP YAPILABİLECEKTİR. ) Bu süreçte borçlu malvarlığı üzerindeki faaliyetlerini komiserin denetim ve gözetiminde sürdürebilmektedir. AYRICA MÜHLET İÇERİSİNDE BORÇLUNUN MALVARLIĞININ/AKTİFİNİN KORUNMASI İÇİN DE TÜM TEDBİRLER ALINMAKTADIR.

            MAHKEME GEÇİCİ MÜHLET İÇERİSİNDE KOMİSERİN SUNDUĞU RAPORLARI VE BORÇLUNUN FAALİYETLERİNİ GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURARAK; PROJESİNE UYGUN DAVRANDIĞINI VE MALİ DURUMUNU İYİLEŞTİRME İHTİMALİNİN OLDUĞUNU GÖZLEMLEDİĞİ TAKTİRDE BORÇLUYA BU DEFA KESİN MÜHLET VERMEKTEDİR. Kesin mühlet içerisinde borçlu ön projesindeki tüm tedbirleri almak, mali durumunu düzeltmek için öngördüğü önlemleri hayata geçirmek ve alacaklılarla uzlaşmaya gayret etmektedir. Kesin mühlet süresi içerisinde de mahkeme komiser atamaktadır; bu komiser aksi bir durum gerektirmediği taktirde geçici mühlet sürecinde görevli olan komiser olmaktadır. Mahkemece kesin mühlet verilmesi halinde borçlu aleyhine, 6183(Amme Alacaklarının Tahsili Hususunda Kanun) Sayılı Kanun'a göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hiçbir takip yapılamaz ve evvelce başlamış takipler durur, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları uygulanmaz, zaman aşımı ve hak düşürücü müddetler işlemez.

            ALACAKLILAR KURULU KONKORDATO SÜRECİNE KESİN MÜHLET KARARI İLE DAHİL OLMAKTADIR. MAHKEME, KESİN MÜHLET KARARIYLA VEYA KESİN MÜHLET İÇİNDE UYGUN GÖRÜLECEK BİR ZAMANDA YEDİ ALACAKLIYI GEÇMEMEK, HERHANGİ BİR ÜCRET TAKDİR EDİLMEMEK VE TEK SAYIDA OLMAK KAYDIYLA AYRICA BİR "ALACAKLILAR KURULU" OLUŞTURULABİLİR. BU DURUM MAHKEMENİN TAKTİRİNDEDİR. BÖYLECE ARTIK BU SÜREÇ ALACAKLILAR, BORÇLU VE KOMİSERLER NEZARETİNDE KONKORDATO PROJESİNİN GERÇEKLEŞMESİ VE ALACAKLILARIN ALACAKLARINA MÜMKÜN OLAN EN YÜKSEK ORANDA KAVUŞMASINI TEMİN İÇİN DEVAM ETMEKTEDİR.

Bunun yanı sıra zorunlu olarak alacaklılar kurulunun oluşturulması gereken haller de vardır. ŞÖYLE Kİ, EN AZ ÜÇ ALACAKLI SINIFI BULUNMASI KAYDIYLA, ALACAKLI SAYISININ İKİ YÜZ ELLİYİ VEYA ALACAK MİKTARININ 100.000.000,00 (YÜZ MİLYON) TÜRK LİRASINI AŞMASI HALİNDE ALACAKLILAR KURULUNUN OLUŞTURULMASI ZORUNLUDUR. Bu kurul borçlunun faaliyetlerine nezaret eder, mahkemenin istediği görevleri yerine getirir ve konkordatoyu başarıya ulaştırmak için sürece katkıda bulunur.

KONKORDATONUN TASDİK AŞAMASINA GEÇİLMEDEN ÖNCE ALACAKLILAR İLE BORÇLUNUN PROJESİNİ MÜZAKERE ETMEK ÜZERE BİR TOPLANTI TERTİP EDİLİR. BU TOPLANTIDA ALACAKLILAR BORÇLUNUN ÖDEME PLANINI/KONKORDATO PROJESİNİ TARTIŞIRLAR VE TASDİK İÇİN ONAY VERİP VERMEDİKLERİNİ TOPLANTI SONUNDA TUTULAN TUTANAĞA İMZA ATMAK SURETİ İLE BELİRTİRLER. OYLAMA SONUCU ALACAKLI SAYISI VE ALACAK YÜZDESİNE GÖRE DEĞERLENDİRİLİR.  TOPLANTI KAPSAMINDA ALACAKLILAR KONKORDATONUN KABULÜNE VEYA REDDİNE KARAR VERİR. TEKLİFİN KABULÜ HALİNDE KONKORDATO TİCARET MAHKEMESİNE SUNULUR. Ticaret mahkemesi şartları inceler ve konkordatonun kabulüne ve reddine karar verir. Ticaret mahkemesinin konkordatonun tasdiki için gerekli şartların mevcut olduğunu tespit ettiği halinde borçlu, konkordato kapsamında borçlarını öder ve borcun konkordato ile vazgeçilen kısmından kurtulur. Konkordatonun kabulü için, kaydedilmiş alacaklıların yarısını aşan sayıda alacaklının kabul oyu vermiş olması ve konkordatoyu kabul eden alacaklıların, kaydedilmiş olan alacaklıların üçte ikisini aşan alacağa sahip olması gerekir.

Bu şartın yanında borçlu dürüst olmalı, teklif etmiş olduğu meblağ mevcut kaynakları, malvarlığı ile orantılı olmalı, borçlu tarafından yeterli teminat gösterilmeli ve yargılama gider ve harçları da konkordatonun tasdiki kararından önce mahkeme veznesine borçlu tarafından depo edilmiş olmalıdır.

Borçlunun, konkordatonun tasdiki sırasında dürüst olmayan hareketlerle konkordatonun tasdikini sağladığı sonradan (tasdikten sonra) anlaşılırsa, alacaklılardan her biri konkordatonun feshini isteyebilir. Bu durumda konkordato tüm alacaklılar için tamamen feshedilmiş olur.

            Borçlu yanında, komiserin ve üçüncü kişilerin, borçlunun kendisi dahilindeki kötü niyetli davranışları da konkordatonun tamamen fesih için gerekçe teşkil eder. Konkordatonun fesih davasında görevli mahkeme, konkordatonun tasdikine karar vermiş olan ticaret mahkemesidir. KONKORDATONUN TAMAMEN FESİH HALİNDE TÜM ALACAKLILAR, KONKORDATO HİÇ YAPILMAMIŞ GİBİ, ALACAKLARINI TAM OLARAK TALEP EDEBİLİR VE TAKİP YAPABİLİRLER. BORÇLUNUN DÜRÜST VE İYİ NİYETLİ OLMASI KONKORDATO SÜRECİNİN HER AŞAMASINDA ÖNEM ARZ ETMEKTEDİR.

Görüldüğü üzere konkordato mali durumu bozulan borçluları  haciz ve iflas yolu ile takiplerden korumakta ve borçluların mali durumunu iyileştirerek ekonomik varlıklarını devam ettirmelerine imkan sağlayan hukuki bir yoldur. Uygulamada kendisini yeni göstermiş olması dolayısı ile pratikte bir takım boşluklar oluşacağı açık olsa da; zaman içerisinde eksikliklerin giderileceği ve uygulamanın tam olarak şekilleneceği umut edilmektedir.


AV. UĞUR HAKAN KAHRAMAN & KAHRAMAN HUKUK BÜROSU

İLETİŞİM TEL NO: 03423212717 - 03423212716

                 CEP NO: 05056887467

MAİL ADRES: hakankahraman27@hotmail.com